-
1 can arkadaşı
Busenfreund(in) m(f), Intimus m -
2 hayat arkadaşı
Lebensgefährte, -gefährtin m, f -
3 iş arkadaşı
Kollege, Kollegin m,, f Arbeitskollege, -kollegin m, f -
4 kadeh arkadaşı
Zechkumpan m -
5 okul arkadaşı
Schulfreund(in) m(f) -
6 sınıf arkadaşı
-
7 silah arkadaşı
Waffenbruder m -
8 arkadaş
asker(lik) arkadaşı Kamerad m;sınıf arkadaşı Klassenkamerad m, -in f;yol arkadaşı Reisebekanntschaft f -
9 arkadaş
arkadaş s2) (hayat \arkadaşı) Gefährte, Gefährtin m;, f (iş \arkadaşı) Kollege, Kollegin m, f -
10 çocukluk
çocukluk arkadaşı Jugendfreund m, -in f -
11 fikir
fikrimce, fikrime göre nach meiner Meinung;fikir adamı Denker m;fikir arkadaşı Gesinnungsgenosse m;… hakkında fikir edinmek sich (D) ein Bild machen (von D);-e fikir vermek jemandem raten; jemanden auf einen Gedanken bringen;fikir yürütmek eine Idee haben;-mek fikrinde olmak gedenken, beabsichtigen zu +inf;-diği fikrindeyim ich bin der Meinung, dass …;-mek fikrindeyim ich beabsichtige, … zu …;-mek fikriyle mit der Absicht, zu … -
12 hayat
hayat1 <- tı> Leben n (a = Lebewesen);hayat adamı Lebenskünstler m;hayat arkadaşı Lebensgefährte m, -gefährtin f;hayat dolu lebenslustig;hayat düzeyi Lebensstandard m;(parlak bir) hayat geçirmek (ein glänzendes) Leben führen;hayat kadını Prostituierte f;hayat memat meselesi eine Frage auf Leben und Tod;hayat mücadelesi Kampf m ums Dasein;hayat pahalılığı Teuerung f;hayat sigortası Lebensversicherung f;… bir hayat sürmek ein … Leben führen;hayat şartları Lebensbedingungen f/pl;-e hayat vermek beleben (A);hayata atılmak ins Leben treten;hayata küsmek mit dem Leben nicht zurechtkommen;-in hayatı kaymak fam ruiniert werden;-e hayatını borçlu olmak jemandem sein Leben ( oder seinen Lebensunterhalt) verdanken;hayatını kazanmak seinen Lebensunterhalt verdienen;hayatta olmak am Leben sein, (noch) leben;özel hayat Privatleben nhayat2 <- tı> Vordach n; Vorgarten m; überdachte(r) Vorraum -
13 içki
içki (alkoholisches) Getränk; Trinken n (von Alkohol);içki âlemi Zecherei f;içki arkadaşı Zechbruder m;içki yasağı Alkoholverbot n, Prohibition f -
14 kadeh
-
15 oda
oda Zimmer n; Kammer f; Stelle f; Amt n;oda arkadaşı Zimmergenosse m;oda hapsi Hausarrest m;oda hizmetçisi Hoteldiener m, Hotelboy m;oda müziği Kammermusik f;banyolu oda Zimmer n mit Bad;arka oda Hinterzimmer n;banyo odası Badezimmer n;çalışma odası Arbeitszimmer n;kontrol odası Kontrollpunkt m;misafir odası Gästezimmer n;okuma odası Lesesaal m;otel odası Hotelzimmer n;oturma odası Wohnzimmer n;yatak odası Schlafzimmer n;yemek odası Esszimmer n;tabipler odası Ärztekammer f;sanayi odası Industriekammer f;ticaret odası Handelskammer f -
16 okul
-
17 sınıf
sınıf a POL Klasse f; Kategorie f; Klassenzimmer n;birinci sınıf erstklassig;işçi sınıfı Arbeiterklasse f;subay sınıfı Offizierskorps n;sınıf arkadaşı Klassenkamerad m;sınıf atlamak (sozial) aufsteigen;sınıf ders defteri Klassenbuch n;sınıf farkı Klassenunterschied m;sınıf geçmek eine Klasse durchmachen;sınıf öğretmeni Klassenlehrer m, -in f;sınıfta çakmak fam sitzen bleiben;sınıfta kalmak nicht versetzt werden -
18 silah
silah [ɑː] Waffe f;-i silah altına almak jemanden zum Wehrdienst einberufen, einziehen;silah arkadaşı Waffenbruder m;silah başına! zu den Waffen!;silah çatmak die Gewehrpyramide bauen;silah deposu Waffenlager n;silah omuza! das Gewehr über!;silah patlamak schießen, Schüsse abgeben; einen Krieg entfesseln;silah sesi Schuss m (Geräusch);silaha davranmak zu den Waffen greifen -
19 yol
1. subst Weg m; Reise f; ANAT Gang m; TECH Leitung f; Streifen m (eines Stoffes); Art und Weise f; Mittel n, Mittel und Wege pl; fig Ausweg m; Vorgehen n, Methode f; System n; Ziel n, Zweck m; Mal n; TECH Geschwindigkeit f;-e yol açmak einen Weg bahnen, einen Weg anlegen; -e jemandem den Weg freimachen ( oder freigeben); Platz machen; fig jemandem Vorbild sein; fig führen zu;yol arkadaşı Reisegefährte m, -gefährtin f;yol ayrımı Weggabelung f;-i yol etmek oft besuchen A, Stammgast sein bei D;yol gitmek gehen, unterwegs sein;-e yol görünmek v/unp jemandem eine Reise bevorstehen;-e yol(u) göstermek jemandem den Weg zeigen; fam jemanden hinauswerfen; fig jemandem einen Fingerzeig geben;yolu tutmak den Weg sperren; fig einen Weg einschlagen;-e yol vermek jemandem den Weg freigeben; passieren lassen; fig jemanden rausschmeißen, feuern;yol yordam (Verhaltens)Regeln f/pl; Ordnung f;yola çıkmak aufbrechen; abreisen;(-in) yol(un)a düşmek sich auf den Weg machen in A, zu;yola düzülmek aufbrechen;yola gelmek zur Vernunft kommen;-i yola getirmek jemanden zur Vernunft bringen;yola koyulmak sich auf den Weg machen;yollara düşmek (in den Straßen) umherirren; sich auf die Suche begeben;yolda kalmak liegen bleiben, nicht weiter(fahren) können; sich verspäten;yolun açık olsun! glückliche Reise!; komm gut hin!;yoluna çıkmak jemandem entgegengehen;yoluna girmek in Ordnung kommen, geregelt werden;yoluna koymak regeln, ordnen;-in yolunu beklemek jemandes Kommen erwarten;yolunu kaybetmek den Weg verlieren, sich verirren;yolunu şaşırmak sich verirren;-in yolunu tutmak den Weg einschlagen nach;yolunu yapmak einen Weg bahnen; anlegen2. postp yoluna für A; um G willen; im Namen G; -
20 koldaş
koldaş s
- 1
- 2
См. также в других словарях:
hayat arkadaşı — is. Eş, karı kocadan her biri Ama evlenince eşi bulunmaz bir hayat arkadaşı olacaktır. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
can arkadaşı — is. Can dostu … Çağatay Osmanlı Sözlük
kadeh arkadaşı — is. Birlikte içki içilen kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
mahalle arkadaşı — is. Aynı mahallede oturan komşu veya dost O gün haşarı mahalle arkadaşlarından altı yedi kişi ile birlikte buralarda dolaşıyordu. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
silah arkadaşı — is. Birlikte savaşanlardan her biri … Çağatay Osmanlı Sözlük
arkadaş — is. 1) Birbirlerine karşı sevgi ve anlayış gösteren kimselerden her biri, yaren 2) Bir ortamda birlikte bulunanlardan her biri, hempa, refik Nedret in arkadaşları bizi nezaketen davet ettiler. M. Yesari Birleşik Sözler arkadaş canlısı can… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Hrant Dink — Condemnations* Tens of thousands of people marched in Istanbul from the Agos newspaper s office to the Taksim Square in a spontaneous protest of the assassination. According to the BBC, protesters chanted We are all Armenian, we are all Hrant… … Wikipedia
HEM-NEBERD — f. Savaş arkadaşı, muharebe arkadaşı. * Rakib … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NEDİM — (C.: Nedmân Nüdemâ) Sohbet arkadaşı, meclis arkadaşı. * Tatlı konuşan. Güzel hikâye anlatan. * Büyük kişileri hikâye ve fıkralarıyla eğlendiren … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Cüneyt Arkın — Born Fahrettin Cüretlibatur September 7, 1937 (1937 09 07) (age 74) Gökçeoğlu village, Alpu, Eskişehir Province, Turkey Nationality Turkish Education Medicine … Wikipedia
Arkın — Cüneyt Arkın (bürgerlich Fahrettin Cüreklibatur; * 8. September 1937 in Karaçay, Landkreis Alpu in der Provinz Eskişehir, Türkei) ist ein türkischer Schauspieler und Regisseur. Inhaltsverzeichnis 1 Kindheit und Jugend 2 Studienzeit 3 Schauspieler … Deutsch Wikipedia